Babam Bir Ormanmış
Furkan Pişgin (1996-)
Furkan Pişgin Kimdir?
İzmirli yazar Furkan Pişgin’in ilk kitabı Babam Bir Ormanmış. Edebiyatı çok seven Pişgin, öykülerini ve denemelerini, daha öncelerinde, gazetelere ve dergilere göndererek başlamış, kendi kitabını çıkarmasına kadar ilerlemiş süreç. Umarım bu bir son değil de başarı hikayesinin başlangıcı olur.
Okumadan önce:
Babam Bir Ormanmış iki bölümden, yedi farklı hikayeden oluşan 85 sayfalık bir öykü kitabı. Dili oldukça sade ancak cümlelerin altındaki anlam bir o kadar yoğun. Bir günde bitirilebilecek türden olması bir çırpıda kitabın içine girip, yaşayıp, bir şeyler öğrenerek çıkmanızı sağlıyor. Gelelim öykülerin içeriğine…
1. Eve Dönmenin Yolları
Bir ailenin genetik, tuhaf bir hastalığı var; kaçma hastalığı. Daha önce evden kaçıp gidenler döndüğünde ise söyledikleri tek şey var; bir ses duyup takip ettikleri… Peki o ses onları nerelere götürüyor?
2. Yüreğim Dağlardadır
Tahminimce yazarın sevdiği bir yazar olan William Saroyan, karakterin memleketine geliyor ve biraz laflaşıyorlar. William Saroyan, Pulitzer ve Oscar ödüllü roman, hikaye ve tiyatro yazarı. İkilinin sohbeti sırasında not alabileceğiniz çok güzel cümleler bulabilirsiniz.
“İnsan ne zaman evindedir?”
“Yüreği ne zaman genişliyorsa, o zaman evindedir.”
3. Babam Bir Ormanmış
Babam Bir Ormanmış, babasının kalp krizi geçirdiğini duyan bir evladın bu durumu okuduğu bir kitap kahramanı ile bağdaşlaştırmasını anlatıyor.
4. Otuz Beş Dakikalık Bir Öykü
Bu öykü kısaca boşanmış bir çifti ele alıyor. Kadının çocuğunu bıraktığı eski eşine gidip çocuk hazırlanana kadar otuz beş dakika içinde düşüncelerine şahit oluyoruz.
5. Masallar Suya Yazılır
Aklınızı karıştıracak, ruhani boyutları olan bir öykü Masallar Suya Yazılır. Ali’nin terminalde amcasının onu almaya gelmesini beklerken ki kısa rüyasını dinliyoruz. Zeytin ağacının eskilerle zenginleştirilmiş öyküsü farklı bir tat veriyor okurken.
“Hiçbir şey sebepsiz değildir Ali. Masallar suya yazılır ama gerçekler okunabilir ancak.”
6. Nefise
“Ah eskiden böyle miydi…” diyeceğiniz bir öykü. Günlük şeylerden dert yakınan yaşlı bir amcanın Nefise’si ile konuşmalarını okuyoruz sayfalarda. Peki ya kim bu Nefise?
7. Ya Herru Ya Merru
İzmir’in soğuk denizinde akşam vakti tekneyle açılan beyler, gülüp eğleniyor gibi gözükseler de içlerindeki hesaplaşmalar bambaşka. Akılda Hasret denen kadın var. Onun için bir şeyler yapılması gerekli ama kim, nasıl ve nerede?